basın özetleri 28.07.22

Filelefteros ve Alithia gazeteleri bugün Tabipler Birliği Başkanı Agathangelu’nun Sağlık Sigortası OAİ’nin Yönetim Kuruluna atanması ile ilgili yeni gelişmeleri ana haber yapmış.

Filelefteros ön sayfasında şöyle yazıyor:

“Bin bir dertle en nihayet geri adım attılar – KEVE ile Hükümet Agathangelu’ya tepkiler sonucunda geri adım attı – Tabipler Birliği Başkanı istifa etmeyeceğini açıkladı”

Tabipler Birliği Başkanı Agathangelu’nun Sağlık Sigortası OAİ’nin Yönetim Kuruluna atanması etrafındaki gelişmeler hızlı hareket ediyor. Protestolar ve tepkiler işe yaradı. Cumhurbaşkanlığı sabahın erken saatlerinde, Cumhurbaşkanının bu konuda yanlış bilgilendirildiğine dair bir açıklama yaptı. Öğleden sonra ise Kıbrıs Τicaret ve Sanayi Odası KEVE Petros Aganthangelu’nun artık KEVE’yi temsil etmediğini açıkladı ama bununla birlikte Agathangelu KEVE’ye bir mektup göndererek istifa etmeyeceğini bildirdi. Tabipler Birliği Başkanının mektubu, Sağlık Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığının son günlerde yatıştırmaya çalıştığı tepkilerin yeniden alevlenmesine yol açtı.

*

Alithia gazetesi ise ilgili ana haberinde ön sayfasında şöyle yazıyor:

“KEVE Agathangelu sorununa çözüm getirdi – Agathangelu’nun adını geri çeken KEVE yeni bir isim önerecek”

Kıbrıs Ticaret ve Sanayi Odası KEVE Tabipler Birliği Başkanı Petros Agathangelu’nun tayininden sonra sağlık alanında baş gösteren krizi yatıştırma yükümlülüğünü üzerine aldı.

KEVE uzun saatler süren bir toplantıdan sonra Agathangelu’nun tayinine dair önerisini geri çekti. Uyuşmazlık yasasına atıfta bulunan KEVE yeni bir öneri yapacağını bildirdi.

KEVE aynı zamanda Sağlık Sigortası Kurumu OAİ Yönetim Kurulu Başkanı hakkında olası çıkar çatışması meselesi açtı. Cumhurbaşkanına gönderdiği mektubunda KEVE Yönetim Kurulu Başkanının eşinin Sağlık Sistemi YESİ’ye sağlık hizmetleri sunduğunu kaydetti.

*

Politis gazetesinin ana haberi “Yunanistan’ı izlerken gözleri ve kulakları Kıbrıs’ın üzerinde – Dilian ve van aracı gitti ama Intellexa ve Predator adada kaldı” başlıkları altında veriliyor.

Şöyle yazıyor:

Artık Yunanistan’da faaliyet gösteren Tal Dilian’ın şirketi gazetecileri ve politikacıları takip faaliyetleri yürütüyor. KİNAL – PASOK partisi Başkanı Nikos Andrulakis kendisini izleme girişiminde bulunulduğu ihbarında bulundu.

Basın araştırma sitesi Inside Story takibat yazılım sistemi ticareti yapan şirketler arasındaki ilişkiler hakkında ifşaatta bulundu. Para dolaşımı ve Yunan Devletiyle ilişki içinde olan kişiler hakkında bilgiler ortaya çıktı. Yunan makamlarının araştırmaları eksik.

İntellexa Şirketi ve ona bağlı başka şirketler Atina’da Elinikon bölgesinde ofis bulundurduğu halde yazışma adresleri Kıbrıs’ta bulunmaya deva ediyor. Kıbrıs makamları van aracıyla ilgili davayı şirkete para cezası keserek olayı “kapatmıştı”.

*

Haravgi gazetesinin ana haberi “Hapishanenin kapısı açılıyor, ceza soruşturması için içeriye giriyorlar – Merkezi hapishanede Aiolos’un tulumu açılıyor” başlıkları altında veriliyor. Gazetenin ön sayfasında şu noktalar öne çıkıyor:

Ceza müfettişleri talimat şartları gereğince hapishanede cep telefonu ve uyuşturucu olası dolaşımı ile kullanımı konularını araştıracak…

Hapishane Müdiresi artık hapishane kapılarını müfettişlere açmak ve çalışmalarına her türlü yardımı sunmak zorunda…

Müebbet mahkûm Mamalikopulos’a hapishanede bulunduğu halde talimat vererek örgütlediği iki cinayet hakkında 40 yıllık hapis cezası…

Bu arada Politis gazetesinin ön sayfasında kısaca verilen konuyla bir ilgili haberde ise şöyle yazıyor:

“Hapishane Müdiresi görevinden ayrılmaktan söz ederek tepki ortaya koydu”

Politis gazetesinin elde ettiği bilgilere göre Hapishane Müdiresi Anna Aristotelus ve yüksek görevli Athina Dimitriu hapishanede yapılacak araştırmadan sonra ve araştırmanın sonucundan bağımsız olarak görevden ayrılmak niyetinde olduklarını açıkladılar. İki yetkiliye göre Ahilleas Emilianidis Hukuk Ofisinin hapishaneyle ilgili üstlendiği araştırma daha tamamlanmadan ayrıca ceza soruşturma kararı alınması olayı, kendiliğinden, olası yolsuzluk olayları hakkında ihbarda bulunmak isteyen herkese karşı gözdağı niteliği taşıyor.

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden bazı seçmeler

Haravgi gazetesinden Kıbrıs sorunuyla ilgili seçim öncesinde ortaya çıkan tartışmalarla ilgili bir haber:

“Cumhurbaşkanı Mont Peleran’ı neden terk ettiğini söylemiyor – Türkiye’nin tutumunun arkasına saklanarak izlediği çizgiyi haklı gösterme çabaları”

Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis dün Tumazos Çelepis’in suçlamalarını, özünde AKEL’in Kıbrıs Sorunu Bürosu Yetkilisinin sorularına cevap vermeden geçiştirmeye çalıştı. Cumhurbaşkanı söylenenleri “art niyetli ve asılsız” olarak nitelendirdi ama bununla birlikte Mont Peleran’ı neden terk ettiği sorusunu yanıtsız bıraktı. Anastasiadis “O görüşmelerin toprak konusunda ilk kez haritaların, yüzde birlik bir farkla, masaya konduğu Cenevre görüşmesine götürdüğünü” iddia etti. BM Genel Sekreteri tarafından Türkiye’nin garantiler anlaşmasının iptalini kabul etmesiyle ilgili bilgilendirildiğine ilişkin olarak ise Cumhurbaşkanı BM tutanakları ve Türkiye ile Kıbrıslı Türklerin savunduğu görüşler, ayrıca Mevlut Çavuşoğlu’nun kritik akşam yemeği öncesi ve sonrasında yaptığı açıklamalar ve müzakereci Andreas Mavroyannis’in vermiş olduğu demeçler tarafından bu bilgilerin yalanlandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı ayrıca “Kıbrıs Rum tarafının önerileri Sayın Eide’nin BM Genel Sekreterinin sunduğu çerçevenin 6 noktasına ilişkin olarak 4 Temmuz’da yaptığı açıklamalardan sonra sunuldu” dedi. Cumhurbaşkanının belirttiğine göre “Bu önerilerin kendisinin talimatı üzerine, müzakereci ve Sayın Çelepis’in de dâhil olduğu müzakere ekibi tarafından hazırlandığını” belirtti.

*

Haravgi gazetesinin yine Kıbrıs sorunuyla ilgili bir haberi:

Başlık: “Olaylar kendiliğinden konuşuyor – BM Genel Sekreteri güvenlik ve garantiler konusunda bir açılım olduğu görüşündeydi…”

AKEL Kıbrıs sorunu Bürosu ve müzakere ekibi üyesi Tumazos Çelepis Nikos Anastasiadis’e, BM GS ile Cumhurbaşkanı arasındaki 6 Temmuz 2017 tarihinde ve saat 18:15’te yaptıkları görüşmenin 28 Kasım 2021 Filelefteros gazetesinde yayınlanan notlarıyla cevap verdi. İlgili yayına göre; Antonio Guteres Cumhurbaşkanı Anastasiadis’i Türkiye’nin kendisine gizli olarak bazı görüşler sunduğu ve bu görüşlere dayanarak Türkiye’nin 1960 garantiler antlaşmasının ve tek taraflı müdahale hakkının iptal edilmesi ve antlaşmanın yerine bir uygulama ve pratik mekanizmasının konması fikrine açık olduğunu düşündüğü konusunda bilgilendirdi. Bununla birlikte Türkiye adadaki tüm askerlerini geri çekmeyi kabul edebilecek durumda değildi, bu daha sonraki bir tarihte gerçekleşebilirdi. Anastasiadis konuyla ilgili bazı açıklamalar istedi ve Guteres ona Garantörlük Antlaşmasının iptal edileceği ve asker konusunun daha sonraki bir tarihte çözüleceği konusunda teminat verdi. Bir uygulama ve takip mekanizması sistemi devreye girecekti.

Aynı yayına göre Anastasiadis Guteres’e Türkiye’nin bu mekanizmadaki rolünün ne olacağını sordu ve Genel Sekreterden “Türkiye’nin rolünün tartışılmadığı ancak çeşitli varlıkların rol oynayabileceği görüşünde olduğu” cevabını aldı. Anastasiadis Türkiye’nin böyle bir rol üstlenmesini kabul edemeyeceğini söyledi. Garantörlük antlaşmasının pozitif bir adım olarak kabul edilebileceğini ancak antlaşmanın yerine Türkiye’nin rol üstleneceği bir uygulama mekanizmasını kabul etmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Hatta Kıbrıs’ta Türk askerlerinin bulunmaya devam etmesinin kabul edilemeyeceğini de ifade etti. Genel Sekreter o noktada Türkiye’nin adadaki askeri varlığını azaltmaya hazır olduğu konusunda Cumhurbaşkanını bir kez daha temin etti. “Askerler konusu bugün değil ama daha ileri bir tarihte ele alınabilir” dedi.

Tumazos Çelepis şöyle dedi: “Nikos Anastasiadis Türkiye’nin Garantörlük Antlaşmasını gerçekten iptal etmek niyetinde olduğuna inanmıyordu. Ve söz konusu yayına göre Türkiye’nin antlaşmaya dair gerçek niyetlerini saklamak ve sahip olduğu rolü uygulama ve takip mekanizması vasıtasıyla devam ettirmek istediğine inanıyordu. Genel Sekreter garantörlük antlaşmasının sorunlu olduğunu ve Türkiye’nin en nihayet bu antlaşmadan vazgeçmeyi arzuladığını söyledi. “Antlaşmanın sonlandırılması gerçek bir müzakere açılımı oluşturuyor” dedi. Türkiye’nin bir ilk adım olarak antlaşmanın iptalini istediği konusunda teminat verdi.”

Tumazos Çelepis son olarak “Her iyi niyetli okurun Birleşmiş Milletlerin notlarından kolaylıkla kendi sonuçlarını çıkarabileceğini ve kendisinin de gerektiği takdirde bu konuya tekrar döneceğini” ifade etti.

Diğer gazetelerin konuyla ilgili haber başlıkları:

Filelefteros: Fonda 2017 İsviçre Alpleriyle kılıç sallıyorlar – 2018’i göstererek 2016 ile 2017 hakkında cevap verdi – Cumhurbaşkanı: Mont Peleran’la ilgili iddiaları BM’in Crans Montana tutanakları yalanlıyor

Alithia: Cumhurbaşkanı, Çelepis’i yalanladı, Hristodulidis’i savunmasız bıraktı – Cumhurbaşkanı “Mont Peleran ve Crans Montana iddiaları asılsızdır” dedi – Debate’te Andreas Mavroyannis’in suçlamaları karşısında Nikos Anastasiadis’in konuşmasını isteyen Nikos Hristodulidis’in çağrısına Cumhurbaşkanı cevap vermedi

Politis:– Crans Montana - Siyaset sahnesinde cevaplı ve karşı cevaplı aşırı sıcaklar - Çelepis’in açıklamaları yangınlara yol açtı