basın özetleri 12.02.24

Haravgi gazetesi bugünkü ana haberinde Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeleri ele alıyor.

“Mevcut veriler Olgin’in Kıbrıs’a gelişinden sonra belli olacak – Guteres çerçevesi Kran Montana’nın bir parçasını oluşturuyor” ilgili başlıklar.

Ön sayfada öne çıkan noktalar şöyle:

Guteres çerçevesine yakınlaşmalar olduğu takdirde çözüm için stratejik anlaşma yörüngesinde olacağız

Κıbrıs Rum tarafı Olgin’in yaklaşımıyla misyonunu başarıyla yerine getirmesi için gerekli tüm niteliklere sahip olduğu görüşünde

Cumhurbaşkanı Hristodulidis “Çözüm çerçevesi konusunda hiçbir tartışma olmadı. Ama durum kolay değil. Zorluklar var” dedi.

Habere göre dün Pazar günü Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis Ay Maronas yortusu ayininden sonra anlaşmaya varılmış çerçevede müzakerelerin başlayabileceğini ve bir çözüme götürebileceğini söyledi. Üzerinde anlaşmaya varılmış çerçevenin tartışmaya açık olmadığını ve bunun uluslararası faktörün gerek Türkiye’ye gerekse de Kıbrıs Türk toplumuna mesajı olduğunun altını çizdi. Panayia ton Hariton kilisesindeki ayin sonrasında bir gazetecinin Ankara’nın iki devlet görüşüne dair değerlendirme yapmasını istemesi üzerine Cumhurbaşkanı B M G S’nin şahsi temsilcisinin atanmasına değindi ve “Mevcut atama görüşmelerin başlayabileceğini ve bu yolla çözüme ulaşabileceğimize dair irade olduğunu açıkça gösteriyor” dedi. Hristodulidis “Bu çerçeve tartışmaya açık değildir bizim ve uluslararası toplumun Türkiye’ye ve Kıbrıs Türk toplumuna mesajı budur” dedi ve “Durumun hiç de kolay olmadığını zorlukların olduğunu” vurguladı.

Öte yandan BM G S şahsi temsilcisinin Kıbrıs’a dönüşünde çabaların devam etmesi ve müzakerelerin yeniden başlamasına uygun ortam olup olmadığının belli olması bekleniyor.

Haravgi gazetesine ulaşan bilgilere göre Kıbrıs Rum tarafı Olgin’in yaklaşımıyla misyonunu başarıyla yerine getirmesi için gerekli tüm niteliklere sahip olduğunu düşünüyor. Olgin’in şu anda araştırdığı nokta bölgede ve Lefkoşa – Atina – Ankara üçgeninde müdahil taraflar arasında üzerinde anlaşmaya varılmış çerçevede, BM ve Güvenlik Konseyi kararlarına uygun yani siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli iki toplumlu federasyona yönelik ortak yaklaşım olup olmadığıdır.

Şu ana kadar elde edilen verilere göre Türkiye hariç tüm müdahil taraflar çözümün belirli zemini üzerinde hemfikirler.

Türkiye’nin pozisyonuna gelince gerek B M gerekse de Kıbrıs Rum tarafı birinci aşamada Türkiye’nin bu konuda ne büyük bir esneklik bırakacağı ne de iki devlet çözümünü dogmatik ve mutlak bir biçimde dayatacağı görüşündeler. Türkiye muhtemelen çabaya takvim konması gerektiği konusunda ısrar edecek Olgin’in başarısızlığına oynayacak ve böylelikle arada büyük mesafe olduğunu söyleyerek B M’den çözümün zeminini değiştirmesini isteyecek. Şu ana kadar B M temsilcinin çabalarına 6 aylık süre tanınması görüşünü benimsemiş değil. Olgin de öyle.

Haravgi’ye ulaşan bilgilere göre Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin resmi görüşü, B M G S’ne iletildiği biçimiyle, Çerçevenin tamamının olduğu gibi kabul edilmesi değil 6 maddesinin de müzakereye açık olması biçimindedir.

*

Diğer gazetelerin ana haberlerine kısaca bir göz atalım:

Alithia gazetesinin ana haberi:

“Dekelya tesislerinin geliştirilmesi takıldı – Ekonomik ve yasal karakterli meselelere cevap aranıyor”

60 milyon avro olacağı düşünülen maliyetin kime ait olacağı henüz belirlenmiş değil.

Elektrik Kurumu AİK yatırımı karşılayabilmek için yeni sermaye talep ettiğine göre yasalar ihale açılmasını gerektiriyor.

Şu ana kadar hiçbir özel şirket Dekelya’da elektrik birimleri yapılması için Kıbrıs Enerji Düzenleme Kurumu RAEK’e başvurmuş değil.

AİK’in yönetim kurulu yüzde 6’lık zammı RAEK’e paslamak konusunda ısrar ettiği takdirde bundan böyle bu konuda söz söyleme hakkı olmayacak.

*

Politis gazetesinin ana haberi:

“Pile’deki çalışmaların şimdilik durdurulması kalıcıya dönüştü – Üzerinde anlaşmaya varılan kalkındırma çalışmaları 6 Kasım’da apar topar durdurulmasından sonra hiçbir gelişme kaydedilmedi” başlıklı habere göre

B M’in Pile’deki ortak kavrayış anlaşması çerçevesindeki çalışmaların şimdilik durdurulmasına dair açıklamaları şu ana kadar asla doğrulanmadı. Anlaşmanın başarısızlığını üstlenmek istemeyen UNFICYP konuyu açık bırakıyor.

Pile’ye dair açıklamalar vesilesiyle Mağusa ve genelde Kıbrıs sorunu konusunda da iyiye işaret olarak göstermeye yeltenen beklentiler hiçbir zaman gerçek olmadı. Karma köyde üç aydır hiçbir gelişme yok.

Çalışmalar 6 Kasım’da durdurulduktan sonra ölü bölge dahilinde hiçbir çalışma yapılmadı. Şu ana kadar teyit edilmemiş olsa da anlaşmanın gerçekleştirilememesinin asıl nedeni, Türkiye’de, Pile’deki verilerin değişmemesini, olduğu gibi kalmasını isteyen ordunun veto koymasıdır.

*

Ve son olarak da Filelefteros gazetesinin ana haberi

“Yeraltı dünyası ceza yemekten nasıl kurtuluyor? – Mobil suçluların idaresi polis için sorun – Geçen hafta müdüriyetlere ve Uyuşturucuyla Mücadele Birimi İKAN’a mektup gitti”

Suç tasarımı yapmaktan kuşku altında olan kişilerin el konulan mobil telefonları ve başka cihazlarının idaresi Kıbrıs Polisine sorun yaratıyor. Üstelik de polis veri elde etmek için gerekli teknolojik araçlara sahip olduğu halde. Sorun cihazların kötü idaresine, sorgu hâkimlerinin bunları ilgili alt müdürlüğe teslim etmesinde görülen gecikmelerde, yasalarda mevcut olan açıklarda ve yeraltı dünyasının uyguladığı taktilere odaklanıyor.

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden bazıları:

Haravgi’den:

“Negatif imajı yüzde 64’lere vardı, Cumhurbaşkanı ise “…icraatımızla gurur duyuyorum, dedi – Hristodulidis’in serbest düşüşü devam ediyor”

Kathimerini gazetesinin dünkü sayısı için Symmetron Market Research şirketinin yaptığı kamu oyu yoklamasına göre Cumhurbaşkanı Hristodulidis’in serbest düşüşü devam ediyor.

Cumhurbaşkanının, görevi devraldıktan sadece bir yıl sonra negatif imajı yüzde 64’lere vardı. Sorulanların yüzde 67’si seçim öncesindeki vaatlerini hayata geçirmediğine inanıyor. Aynı şekilde Cumhurbaşkanının Kıbrıs sorunundaki, ekonomi ve sosyal politikaya yönelik uygulamaları da son derece olumsuz bulundu. Hristodulidis’in kabul görme oranı sadece yüzde 30, negatif imajı ise yüzde 64’lerde seyrediyor.

Ankete göre Dimitris Hristofyas’ın idaresinin ilk yıllarındaki pozitif imajı yüzde 74, negaitf imajı ise yüzde 19’du. Nikos Anastasiadis ise hem pozitif hem negatif imajı yüzde 47 idi. İkinci hükümeti döneminde ise Anastasiadis’in imajı yüzde 42 pozitif, yüzde 54 ise negatifti.

Hristodulidis’in çizdiği olumsuz imaj hükümeti için de geçerli. Sorulanların yüzde 36’sı kabineyi negatif buluyor, yüzde 41’i ise orta.

Aynı şekilde Kıbrıs sorunu ile ilgili politikaları da yüzde 73 oranında olumsuz bulundu. Ekonomi politikasındaki başarısızlık oranı yüzde 80, sosyal politikaları ise yüzde 74 oranında olumsuz bulundu.

Dün söz konusu değerlendirmeleri değerlendirmesi istenen Cumhurbaşkanı “Hükümetim, bakanlar, özellikle de bir yıl içindeki genel değil, belirsiz değil, belirli konulardaki icraatımızla gurur duyuyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı tüm vaatlerinin hayata geçirileceğini vaat etti.

*

Ve birkaç başlık:

“Tatar’a göre Bülent Ecevit Kıbrıs’a barış getirdi”

*

“Kormacit’te ilkokul ve anaokulu açılacak… Yeniden köye yerleşmeye ilişkin planlar”

*

“Lakatamya’da Dimitris Hristofyas Parkı dün açıldı”

*

Filelefteros’tan kısa kısa:

“EDEK’in hedefi Avrupa parlamenteri çıkarmak”

EDEK Haziran seçimlerine yönelik yola girdi. Partinin hedefi Avrupa parlamenteri çıkarmak.

*

“Nikos Hristodulidis hükümetine geçer not verdi”

Cumhurbaşkanı ona meydan okuyanlara karşı hükümetinin çalışmalarıyla cevap verdi

*

“Yeşil vergilendirme reformu – Su vergilendirmesi geliyor”

İçme suyu metreküp başına 1 sent, sulama suyu ise 2 ile 23 sent arasında artıyor